İlçe Partileri Zamları Protesto Etti
Eklenme tarihi: 22/02/2022 – 12:43
Son güncellenme tarihi: 22/02/2022 – 12:43
“Bu zamlarla yaşanmaz”
Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti ilçe başkanları, birlikte gerçekleştirdikleri basın açıklamasında elektrik, doğalgaz ve benzine gelen zamları eleştirerek “çare erken seçim” dedi.
Altı partinin bir araya geldiği basın açıklaması AVM önünde gerçekleşti. Açıklamaya CHP İlçe Başkanı Şükrü Aksu, İYİ Parti İlçe Başkanı Ertuğrul Yavuz, Saadet Partisi İlçe Başkanı Ahmet Vakkas Yıldız, DEVA Partisi İlçe Başkanı Engin Doğan, Gelecek Partisi İlçe Başkanı Funda Ergün, Demokrat Parti İlçe Başkanı Gülsen Canlı’nın yanı sıra çok sayıda partili ve vatandaş katıldı. Açıklamayı CHP Kadın Kolları üyesi Fatma Kurşun okudu. Partililer, zamlara son verelim, zamlar geri alınsın, geçinemiyoruz, bu zamlarla yaşanmaz yazılı pankartlar taşıdılar.
Basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Elektrik fiyatlarına yapılan fahiş zamlara, yükselen doğalgaz fiyatlarına, benzin, motorin, otogaz fiyatlarında ki sürekli artışlara, bütün mal ve hizmet fiyatlarının daha da artacak olmasına, hayat pahalığının çekilmez hale gelmesine, ödenemeyecek faturalar nedeniyle elektriği gazı suyu kesilecek binlerce vatandaşımızın soğuk ve karanlık günlere mahkûm edecek politikalara itiraz ediyoruz.
“1923 ile 1938 arasında 46 sanayi tesisi kuruldu”
Atalarımız, bağımsız bir vatan toprağı, özgür ve yasam içinde gelecek nesillere barış ve huzur dolu bir istikbal için, büyük bedeller ödeyip, zor günler geçirerek kurtuluş savaşını verdiler. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanından, 1938 yılına kadar geçen 15 yıllık sürede gerçekleştirilen devrimlerle birlikte, sanayi hamlesini de başlattılar. Bu süre zarfında 46 sanayi tesisi kurulmuş, uçak bile ihraç eder duruma gelinmiştir. 2000’li yıllara kadar 278 kamu iktisadi devlet teşekkülü oluşturulmuştur. Bu teşekküller, ülkemize istihdam yaratmış, yurt dışına ihracat gerçekleştirmiş, milyonlarca çalışan emekli olmuştur.
Son 20 yıl içerisinde, rüzgârlar ters esmeye başlamıştır. İktidar, üretim ekonomisi yerine tüketim ekonomisi sistemini tercih etmiş olup, devletin bütün birikimlerini betona gömmüştür.
“84 milyon vatandaş borçlandırıldı”
Yap işlet devret modeli ile yaptırılan yollar, köprüler, tüneller, şehir hastaneleri, hava limanları, yapımcı şirketlerle imzalamış oldukları anlaşmaya göre, geri ödemeler dolar cinsinden hazine garantili olması, 84 milyon vatandaşımız, yıllarca sürecek olan borç altına sokulmuştur.
Ülkemizde, 2000 yılına kadar da ekonomik krizler yaşanmıştır. Ancak bu krizlerden çıkmak için üretimi artırmak, üretimi artırmak içinde, tarım sektörü, hayvancılık sektörü ve sanayi sektörü devlet tarafından verilen teşviklerle desteklenmiş ve kısa zamanlarda krizler atlatılmıştır. Son yıllarda her nedense teşvikler yalnız beş müteahhitte verilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, bir zamanlar tarım alanında ithalat yapmadan kendi kendine yeten bir ülke iken, şimdi saman bile ithal eder hale geldi. Sonuçta tarımı bitirdiler, hayvancılığı bitirdiler, hububatta tohum sertifikalarını uluslararası şirketlere teslim ettiler, katma değeri yüksek sanayi malları ihracatımızı yok ettiler. Tüketicinin alım gücü yok ettiler. 12 milyon işsizimiz, açlık sınırı altında yaşayan insanlarımız her geçen gün artarken, bir emekli en az 4 kişiye bakmak zorunda kalmışken, küçük esnaf kepenk kapatmışken, düğünde dernekte çeyrek altın yerine gram altın bile takamayan vatandaşın yastık altındaki altınlara göz dikilmiş bir ekonomi modelinde, zamlardan kurtulmak mümkün görünmüyor.
“Zamların sorumlusu yanlış yöneten iktidardır”
1 Ocak’tan itibaren elektriğe kademeli olarak %50 ile %127, doğalgaza konutlarda %25 oranında çok yüksek oranlı zamlar yapıldı. Bugün içinde bulunduğumuz ve yaşamakta olduğumuz yağmur gibi yağan zamların sebepleri yıllarca izlenen yanlış kararların alınmasından kaynaklanmaktadır. Devlete ait kuruluşların özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekilerek devre dışı bırakılması büyük hatadır.
Ücret ve maaşlarda taban ve tavan arasındaki uçurum, asgari ücret ile ödenmekte olan emekli maaşları arasındaki adaletsizlik, haksız vergi, faiz ve zamlar ile serbest ekonomi politikaları istikrarsızlığın başlıca sebepleri arasındadır.
Üretmeden tüketmek, gelir elde etmeden, tasarrufu özendirmek hangi akıl ve mantığa hizmet etmektir. Yolsuzluk söylentilerinin ayyuka çıkması güven ve itikadı ortadan kaldırmıştır. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bol keseden atılan vaatler ve halkımızın aldatılmasına ve felaketlerin alevlenmesine sebep olunmuştur.
19 yılın sonunda maalesef paramız pul olmuştur. Ucuz ürün satan zincir marketler bile artık bu kötü yönetime çare olamıyor ve mutfaklardaki yangın hızla büyümeye devam ediyor. 20 yıla yakın bir süredir ülkemizi yöneten iktidar, ücret gelirlerinin haricindeki kazançlardan toplayamadığı vergiyi, dolaylı vergi olarak harcamalar üzerinden nihai tüketicilerden toplamaya devam etmektedir.
Bu şu anlama gelmektedir; bebeğine yüz liralık bez alan asgari ücretli de 4, 5 yerden maaş alan ücretli de aynı tutarda KDV’yi ödüyor. En büyük haksız vergi ise alım gücünü yok eden gizli enflasyondur.
Son yıllarda ülkemizde görülen siyasi iradenin kötü yönetimini ülkemizi içine soktuğu durum, karşımıza derin bir yoksulluk olarak çıkmış bulunmaktadır. Bugün ülkemizde işsizlik had safhalara ulaşmış, çalışan da emekli de maalesef yoksuldur.
“Çare erken seçim”
Durmadan her ay zamlanan elektrik ve doğalgaz faturaları karşısında halkımız çaresizdir. Evlerinde battaniye altında titremektedirler. Market rafları doludur, ancak alım gücü olmayınca, zamlar karşısında ezilen halkımız için bu raflar sadece seyretmeliktir.
Asgari ücretteki artış, yaşanan fiili enflasyonun çok çok gerisindedir. Artık muktedirler kepçeyle topluyor ancak ücretliye, emekliye zam verirken elinde bir çay kaşığı bile olmuyor. Buradan hükümete sesleniyoruz, güzel ülkemizi algıyla değil lütfen bilgi ile yönetin diyoruz.
Bu basın açıklamasına imza koyan Gemlik’ in siyasi partilerin ilçe başkanları bizler diyoruz ki, ülke ekonomisini bu kadar kötü durumu getiren siyasi iktidarın, bu kötü gidişi asla düzeltemeyeceğini görüyoruz.
Bizler, Türkiye’yi iyi yönetemeyen iktidara, zamları geri alın diyoruz ve tek seçenek erken seçim olduğunu haykırıyoruz.”
Partililer basın açıklaması sonrası elektrik ve doğalgaz faturalarını yakarak zamları protesto ettiler.