Eklenme tarihi: 11/01/2022 – 18:27

Son güncellenme tarihi: 15/02/2023 – 17:50


“FAKİR’İN DUASI”
Klasik bir yazı olacak belki ama, 2021 yılı üzerine yazmazsam olmazdı diye düşünüyorum.
2021 yılını yaşayan her birey hangi yaşta olursa olsun ömrünün en kötü yılları kategorisinde üst sıraları zorlayan bir yıl oldu diye düşünüyorum.
Bu yılı bireysel anlamda değil tüm dünya ülkeleri bazında değerlendirmek gerekirse covid-19 belası tüm dünyayı sardı. Ve yıkmaya, geçmeye devam ediyor. Ağzımızda maskeler, birbirine veremli gibi bakan insanlar, tabiki hayatını kaybeden milyonlarca insan ve hepsinin ayrı ayrı hikayeleri.Eksik kalan tamamlanmamış hayatlar “Allah sıralı ölüm versin” anlayışında bozulmuş dengeler. Oğlunu kızını toprağa veren anneler babalar, tüm hayatını emekli olunca torunlarla zaman geçireceğim anlayışında vedalaşamadan hayatını kaybeden nineler dedeler. Çok zor bu konuları kaleme alabilmek, bu duyguyu anlatabilmek. Dedim ya, herkesin bir hikayesi ve yarım kalmış hikayeler.
Bitti mi bu azap, bu buhran yılı?
Tabiki hayır.
Kurtulabildik mi maskelerden?
Hayır.
Belkide yıllara yayılacak bir süreç.
Şimdide ekonomik bir kriz tüm
dünyanın yakasına yapıştı. Bizim gibi ekonomisi ince bir ip üzerinde olan ekonomiler ise bundan en çok zarar görenler oldu.
Üretmeyen, çalışmayan, katma değer üretmeyen ekonomiler bacak sallamaya başladı. Ülkeler bozulan dengeleri tekrar sağlamaya çalışırken yine küçük ülkeleri sömürmeye, paralarının gücüyle bozulan dengeleri tekrar lehlerine çevirmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Olan da bizim gibi gariplere oluyor.
2021 yılının unutulmayanlarının arasına yangın ve sel felaketlerini de eklemezsek olmaz. Yine eksik kalmış hikayeler bu kez sadece insanoğlunu değil suçsuz günahsız hayvan dostlarımızı da etkiledi. Kader mi demek lazım bilmiyorum ama “kader” kavramını da sorgulamak bu yazı için uygun olmaz diye düşünüyorum.
Tabi 2021 yılı içinde sadece bu olaylar olmadı, birçok konu oldu bu yıl için ama ben birkaçını daha hatırlatmak isterim. Üzüntülü dramatik olaylar iyi haberleri de hep ikinci planda bırakıyor haliyle.
Avrupa şampiyonasında A-Milli Kadın Voleybol Takımımızın avrupa üçüncüsü olması, Ampüte Milli Futbol Takımımızın ikinci kez avrupa şampiyonu olması, Mete Gazoz kardeşimizin olimpiyatlarda okçuluk dalında altın madalya kazanması da spor konusunda tarihe geçen başarılar olarak kayıtlara girdi.
Ve tabiki ekonomi konuşularak biten bir 2021 yılı.
Hükümetin ekonomik bir model
üzerinde ısrar etmesi aslında 2022’de sonuçları alınacak bu modelin neticesini de merak ediyorum tıpkı sizler gibi. Umutlu olmamız gerekiyor, belki tutar diyesim var ama yaşananlar, konuşulanlar çokta ümit vermiyor.
Dolarım yok dolar borcumda yok.
Ama her gittiğim ortamda kur korumalı mevduat hesabı konuşmakta zoruma gitmiyor değil. Dolarla yatıp dolarla kalkıyoruz, bir yandan büyüyen ekonomiye sahibiz, bir yandan fahiş fiyatlar ile mücadele ediyoruz. Ya biz büyüdüğümüzün farkında değiliz yada birileri büyüyor biz küçülüyoruz.
Ben naçizhane bir kardeşiniz olarak ticari aracıma koyduğum mazota, markete gittiğimde yedi yaşındaki hiç bir şekilde kur korumalı mevduat hesabından habersiz kızıma aldığım süt, yumurta fiyatına bakarım. Sizin de böyle baktığınızdan hiç şüphem yok.
Her yıl yeni umutlar, her yeni gelecek yılın bir öncekinden daha iyi geçecek umuduyla yaşamaya devam ediyoruz.
Fakirin umudu diye yazdım başlığa, biz artık her yıl yeni umutlar peşinde olmak, fakir olmak, çocuklarımıza yeni imkanlar sunabilmek için eşekler gibi çalışmak, kendi cep ekonomizi hep kontrol etmek zorunda olmak, bir yatırım yapmak için önümüzü görememek gibi kavramlar ile yaşamak istemiyoruz.
Ömrünün yarısından fazlasını çalışarak geçiren, emekli olduğunda torunlarıyla zaman geçirmek isteyen ama covid belasından ölen Musa enişte gibi olmak, yıllarca marka olup gece gündüz çalışan ciddi manada istihdam yaratan, ekonomiye vergi anlamında fayda sağlayan ama borç batağından çıkamayan, sonunda intihar ederek macerasını bitiren Engin kardeşimiz gibi olmak, daha acısı koca şiddetinden çocukları ile beraber başka şehirlere kaçan ama yiyecek ekmek bile bulamayıp bizlere, destek için ağlayan Emine kardeşimiz gibi olmak istemiyoruz.
Biz artık refah seviyesine ulaşmış, hakettiğini kazanan, kazandığını mutlu bir şekilde tüketen bir toplum olarak yaşayalım. Ülkenin dört bir tarafından ürettiği malları talan edilen, parası pul olan, stokçuluğun arttığı, üretim maliyetlerinin bile kurtarmadığı, çifçinin malının ziyan olduğu bir ülke hayalimiz yok. Ne 2022’de nede başka yıllarda.
Fakirin umudu 2022 değil buda böyle biline.
Umutlu yıllar diliyorum saygılarımla.

About Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir